Bir kadın neden bebeğinden vazgeçer?

Bir kadın neden bebeğinden vazgeçer?

Anne olmak, 9 aylık bir serüvenle kısıtlanamaz. Bebeğin bütün bir hayatında her zaman yanında olması gereken tek kişi annedir. Ancak babalık görevlerini yerine getirmesi gereken kişinin sorumluluklarına sahip olmalası kadını ekonomik anlamda zor duruma düşürür. Manevi olarak da zorlanan kadın bakamayacağını düşündüğü bebeğinden vazgeçme aşamasına kadar gelebilir. Çünkü bebeğin yanında olması gereken tek kişi annedir fakat annenin yanında olması gereken ilk kişi de babadır.

Evlilik dışı dünyaya gelen bebeklerin anne tarafından sahiplenemiyor oluşu ülkemizde dejenere kültürün bir sonucu olarak görülmektedir. İmrendiğimiz batı medeniyetlerinde insanlar cinselliklerini özgürce yaşıyor olabilirler, bunun sonuçlarını her türlü göğüsleyecek güce sahipler.

Peki ya bizler?

Evlilik dışı çocuğa sahip çıkacak kadar yürekli miyiz? Yoksa batı medeniyetlerinin sadece işimize gelen kısmını mı örnek alıyoruz? Orada kadınlar eğitimlerine devam ediyor, kariyer sahibi olmayı ve iş dünyasında yer edinmeyi önemsiyorlar. Tüm bunlar çerçevesinde cinselliği de özgürce yaşıyorlar. Sonuçlarını tek başına göğüsleyebilecek güçte oldukları için.

Bizler ise erkeğe bağımlı, ekonomik özgürlüğü olmayan, kendine güvenmeyen, babaya veya kocaya ihtiyaç duyan kadınlar olarak cinselliği özgürce yaşamayı medeniyet zannediyoruz. Medeniyet öncelikle kendine sahip çıkabilmek, ekonomik güce sahip olmayı başarmak ve kadın olarak her yaşadığımızın arkasında durabilmektir.

Kadınlar bebeklerinden vazgçemek zorunda bırakıldığında babayı veya aileleri suçlamak kolaycılıktır. Çocuk dünyaya getirmeden önce veya aktif cinsel hayatı yaşamaya karar verdiğinizde bunun sonuçlarının neler olabileceğini bilerek hareket eden kadın, öncelikle kendine saygısı olan kadındır.

Kendine saygısı olmayan kadına hiç kimse saygı göstermez. Hayatı zorlaştıran kadına kimse kolaylık sağlamaz çünkü kadın önce kendi değerini bilmelidir.