Selin Ünver yaşadıklarını anlattı

-Birkaç aile manevi olduğu kadar maddi destek de sağladı. Ama ben de çalıştım. Yeri geldi garsonluk yaptım, yeri geldi broşür dağıttım. Sonunda da okulumu bitirip işimi elime aldım.

-Sınıftan içeri girdiğim zaman bir öğrencim “Öğretmenim babanız hapiste mi?” diye sordu. Bunu sorunca, onlarla konuşmam gerektiğini anladım. Bir de beni televizyonda görmeleri onların dünyasında büyük bir olay. Mesela bir öğrencim televizyonu öpmüş. Çocukları sınıfın ortasında topladım. “Çocuklar hiçbir şey değişmedi, ben aynı öğretmenim, siz de aynı çocuklarsınız. Ben sizi aynı seviyorum hatta düne göre daha çok seviyorum. Ama bazen özel durumlar olabilir. Bunu da büyüyünce konuşuruz” dedim.

-Bazı insanlar hiçbir şey bilmeden “Bir adam niye eşini öldürür ki demek ki kadın şöyle böyle” diye kimi yargılamalara girişmişler. Şunu söylemek istiyorum: ben yaşadıklarımı anlattıktan sonra ne anneme ne de babama haksızlık edilmesini istiyorum. Babam cezasını aldı. Zaten hiçbir şey de annemi geri getirmez. İnsanların ne babamı incitmeye ne de annem hakkında ileri geri konuşmaya hakkı var. Bu acı olayı ben yaşadım. Ben kendim bile yaşadıklarımla barışmışken, affetmeyi öğrenmişken, annem hakkında yapılan kötü yorumları esefle kınıyorum.

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.