Kıyamadığımız çocuklar…

Kıyamadığımız çocuklar…

Eğer ‘çocuğumu çok seviyorum, hala emziriyorum’ dediğin evlat 2 yaşını geçtiyse…

Eğer ‘her gece evladımla sarılarak, beraber uyuruz’ dediğin çocuk 3 yaşından büyükse…

Eğer çocuğuna kıyamayıp yemeğini sen yediriyor, üzerini sen değiştiriyorsan…

Çocuğun okula giderken yorulmasın diye çantasını kendi sırtına takıyorsan…

Evde defterini unuttuğunda peşinden koşup okula götürüyor,öğretmeninin verdiği ödevleri onun yerine sen yapıyorsan…

Ağlamasına kıyamayıp her dediğine ‘evet’ diyor, önce kural koyup sonra kuralı kendin bozuyorsan…

Bütün gün çocuğunla oyun oynuyor, ona hiç bireysel alan açmıyorsan…

Sana şu sözü hatırlatmama izin ver;

‘Az verirsen hırsız, çok verirsen arsız olur.’

Ve bir çocuğun ‘hırsız’ olması gibi, ‘arsız’ olması da yazık olur…

 

Hatice Kübra Tongar