Sevgi ve aşkın sınır tanımadığını, bu sınırlar içerisinde cinsiyetlerin de yer alması gerektiğini düşünen insanlar var. Kadınlar, dünya çapında bir ayaklanma başlatmış durumda, sınırsız sevgi ve aşk ayaklanması. Dünyanın birçok ülkesinde eşcinsel evlilikler gerçekleştiriliyor. Evliliğin amacı yeniden inceleniyor, evlenmek için farklı etkenler aranıyor, gerçek aşka sahip olduğunu söyleyen iki kadın evlenemiyor.. Evlilikler iki erkek veya iki kadın arasında da yayınlaşmaya başlıyor, aşk bu iki insanı gerçekten bulmuş olabilir mi?

Yoksa sadece şehvet mi?

Aşkın, sevginin, gerçek bağlılığın bir ortak paydası da şehvet değil midir? Eşcinsel evliliklerde şehvete çok fazla pay veriliyor, belki de gerçekten öyledir? Evliliğiniz ve eşcinsel evlilikler arasında bir bağ kurabiliyor musunuz?

Empati yapabiliyor musunuz? Ya da bu durumda empatiyi gerekli görüyor musunuz?

Duygularında samimi olan insanlar görmek gerekiyor, hiç kimse hayatını marjinal olmak adına hedef tahtası haline getirmek istemez. Farklılıkta sınırsızlaşma sadece farklı hissederek olabilir.

Farklı hissedenleri ne kadar anlıyor, onlaa ne kadar hak verebiliyorsunuz?