Çocuğu pişirin!

Çocuğu pişirin!

Evet yanlış okumadınız, çocuğu pişirin artık! Çocuklar elimizdeki birer hamur gibidir. Şeker katarsanız tatlı, acı katarsanız acı, ekşi katarsanız ekşi olurlar. Çocuğunuzu tanımak değil de çocuğunuza karakter kazandırmak amacında olmalısınız. Çocuğunuza katacağınız baharatları eksik kullanırsanız tatsız bir şey olur! Karakter güçlü olmalıdır, yaptığınız yemekler gibi çocuğunuzu da siz ortaya koyar, siz tatlandırırsınız!

Anneler olarak çocukla ilgilenmenin de kaliteli olması gerektiğini bilmelisiniz. Huyunu karakterini niteliklerini belirleyebilirsiniz. Örneğin, annesinden yeterli şefkati görmeyen çocuk hırçın olacaktır. Sevilmediğini hissedecektir. Bu tür durumlarda iki tür davranış ortaya çıkabilir. İlki, çocuk sevgiyi hak etmek için üstün çaba gösterir, ikincisi ise sevgisizliği kabul eder ve sevilmediğini bilir ömür boyu hırçın ve mutsuz bir insana dönüşür. Her iki durumda da hırçınlık söz konusudur.

İş hayatımız, sosyal çevremiz çocuklukları pişirilmemiş insanlarla dolu. Annenin müdehalesi olmadan, sevgi almadan, kendisi için plan yapılmadan büyüyen çocuklar yetişkinlik döneminde son derece hırçın, sevgisiz oluyorlar.

Bu durum yetişkin ilişkilerinde de ortaya çıkıyor!

Ailesinden gereken sevgiyi görmeyen ilgisiz büyüyen çocukların mutsuz insanlara dönüştüğünü bilmelisiniz. Bu nedenle çocukların ilgisiz kalmasının önüne geçin, onlara şeker katın.. Pişmelerini, karakterlerinin oturmasını sağlayın.